BM Cenevre Ofisi’nin haftalık basın toplantısında, İsrail ile Filistin arasında tırmanan gerilim ele alındı.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü Jens Laerke, İsrail ile işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan ölümcül çatışmaların 4. gününe girildiğini belirterek, Gazze’den İsrail’e roketler fırlatıldığını ve İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırılarının devam ettiğini vurguladı.
Hızla artan bu çatışmalar nedeniyle son derece endişeli olduklarını vurgulayan Laerke, 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde yerinden edilmelerin hızla arttığını ve bu rakamın 187 bin 500’e yükseldiğini kaydetti.
Laerke, “Çatışmalar sürdükçe daha fazla yerinden edilmeler bekleniyor.” dedi.
İsrailli yetkililerin, Gazze Şeridi’ne elektrik sağlamayı durdurduğunu ve elektriğin günde 3-4 kez verildiğini söyleyen Laerke, Gazze Elektrik Santrali’nin şu anda tek güç kaynağı olduğunu ve bunun yakıtının birkaç günde tükenebileceğini dile getirdi.
Laerke, “İsrail yetkilileri, Gazze’ye su akışını kesme kararı aldı. Bu karar, Gazze’de 610 binden fazla insanı etkiliyor ve ciddi bir içme suyu sıkıntısına yol açacak. İnsani yardım kuruluşlarının müdahalesi devam ediyor ancak devam eden çatışmalar ve erişim kısıtlamaları nedeniyle oldukça kısıtlı durumdalar.” diye konuştu.
Afganistan’ın batısındaki Herat vilayetinde meydana gelen 6,3 büyüklüğündeki yıkıcı depremin ardından iki gün sonra artçı sarsıntıların hissedilmeye devam ettiğini belirten Laerke, depremlerden 12 bin 110 kişinin etkilendiğini kaydetti.
Laerke, depremden etkilenen bölgedeki arama kurtarma çalışmaları kapsamında uluslararası ortakların desteğiyle ve yerel kuruluşlarla koordinasyon içinde olduklarını aktardı.
– “Ortalığı sakinleştirmek liderlerin sorumluluğundadır”
AA muhabirinin “Hamas’ın İsrail’e saldırısının ardından İsrail Başbakanı Netanyahu abluka altındaki Gazze Şeridi sakinlerine ‘bölgeyi terk etme’ çağrısı yaptı ve Hamas’ın bulunduğu tüm bölgeleri enkaza çevireceklerini söyledi. İsrail’in saldırıları karşısında yıllardır zaten zor durumda olan Gazze halkı için endişe duyuyor musunuz?” sorusunu yanıtlayan BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Shamdasani ise şunları söyledi:
“Burada belirtmemiz gereken birkaç unsur var. Bunlardan birisi; kışkırtma dilinin kullanılmasıdır. Bu, nefrete ve şiddete teşvik edebilecek bir söylemdir ve bu bağlamda elbette şiddetli tartışmalara yol açabilir. Bu çok duygusal bir durum açıkçası. Halk arasında diyalog ve intikam duygularını zaten gördük. Bu durumla, uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukukuna tam saygı duyarak başa çıkmak için ortalığı sakinleştirmek, liderlerin sorumluluğundadır. Ne yazık ki tam tersini yapan söylemleri de gördük. Bu, gerilimi tırmandırıyor ve şiddeti körüklüyor.”
Shamdasani, ülkelerin, savaş propagandasını ve ayrımcılığa, düşmanlığa, şiddete teşvik eden ulusal ırkla veya dinle ilgili nefretin savunulmasını yasaklama sorumluluğu olduğunu vurguladı.
– DSÖ’den “Gazze’ye insani koridor açılması” çağrısı
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Tarik Jasarevic, taraflar arasındaki şiddetin son bulması ve kritik tıbbi malzemeleri insanlara ulaştırabilmek için Gazze’ye insani koridor açılması çağrısında bulundu.
DSÖ’nün, Gazze’deki sağlık çalışanlarına yönelik malzeme ve müdahale eğitimi desteğini sürdürdüğünü kaydeden Jasarevic, Gazze Şeridi’nde bulunan 7 büyük hastanede, önceden konumlandırılmış malzemelerin tükendiğini söyledi.
Çatışmaların başlangıcından bu yana Gazze Şeridi’nde, 13 sağlık tesisine saldırının doğrulandığını belirten Jasarevic, 6 sağlık çalışanının öldürüldüğünü ve 4’ünün yaralandığını kaydetti.
Jasarevic, İsrail’de ise bir sağlık tesisine saldırının ve bir sağlık çalışanın öldürüldüğünün doğrulandığını bildirdi.