Her 6 çiftten 1’i kısırlık problemi yaşıyor! Nedeni obezite ve sigara olabilir

Erkeklerde İnfertilite ve Sebepleri

Üreme, canlıların yaşam döngüsünde önemli bir yer tutar. Erkeklerde üreme yeteneği için sperm üretimi ve olgunlaşması karmaşık bir süreçtir. Bu süreç, testislerde başlayarak beyinle testisler arasında işleyen nöroendokrin sistemin kontrolü altında devam eder. Fertilite, çiftlerin doğal yollarla gebelik elde edebilme kapasitesini ifade ederken, bunun olumsuz etkilenmesine “infertilite” yani kısırlık denir. Dünyada, infertilite vakalarının yarısından fazlası erkek kaynaklıdır.

Obetizite ve Sigara Erkeklerde Kısırlık Sebebi Olabilir

Evli çiftlerin çocuk sahibi olma hayali bazen gerçeğe dönüşmeyebilir. Araştırmalara göre, hem anne adayının hem de baba adayının sağlık durumu infertiliteye neden olabilir. Sigara, aşırı kilo, düzensiz beslenme ve çevresel faktörler her iki cinsiyet üzerinde infertilite riskini artırabilir. Erkeklerde infertiliteye yol açan diğer sağlık sorunları da vardır:

  • 1- Testis dışı hormonal veya sistemik problemler
  • 2- Testis hastalıkları
  • 3- Spermin taşınmasında sorunlar
  • 4- Diğer belirlenemeyen faktörler

İnfertilite Sebepleri ve Tanısı

Erkeklerde infertilite şüphesi varsa, öncelikle üreme öyküsü alınmalı ve semen analizi yapılmalıdır. Testis boyutları ve kıvamı gibi fiziksel özellikler de dikkate alınarak ileri tetkikler yapılabilir. Hormonal bozukluklar da infertilite riskini artırabilir. Ayrıca, erkek genital sistem enfeksiyonları da doğurganlığı etkileyebilir.

Yaşam Değişiklikleri ve İnfertilite Tedavisi

Çevresel faktörlerin yanı sıra mesleki etmenler de erkeklerde infertiliteye neden olabilir. Boşalma bozuklukları da tedavi edilmesi gereken durumlar arasındadır. Cerrahi tedavi gerektiren vakalarda, altta yatan sebebe göre farklı yöntemler kullanılabilir. Tedavide başarı şansını artırmak için yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz, sigara ve alkol kullanımından kaçınma tedavi sürecini destekler.

Related Posts

Adana Şehir Hastanesi’ndeki sağlık emekçilerinin sorunları bitmiyor: Mevcut personel sayısı hasta yoğunluğunu karşılayamıyor

Adana Şehir Hastanesi’nde mevcut personel sayısı, hasta yoğunluğunu karşılamakta yetersiz kalıyor. Nöbetlerin yaygınlaşması, sağlık emekçisinin motivasyonunu ve memnuniyetini olumsuz etkiliyor.

Türkiye’de çocuklarda işitme kaybı oranı küresel ortalama iki katı!

Duymer İşitme Cihazları, çocuklarda işitme kaybı konusunda toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla ‘Şimdi Farkına Var, Yarına Ses Ver’ başlıklı bir etkinlik düzenledi. Düzenlenen etkinlikte işitme cihazlarının kullanımı, adaptasyon süreci, çocuklarda işitme kaybının erken tanı ve teşhisin önemi gibi birçok konu ele alındı. Duymer CEO’su Salih Baz, “Türkiye’de her 1000 çocuktan 4’ü işitme kaybı yaşıyor” dedi.

Bu ilaçlar uzun süre kullanıldığında etkisi tersine dönüyor

Yeni bir araştırma, bu ilaçları uzun süre kullanan kişilerin bırakma sürecinde ciddi yoksunluk belirtileri yaşadığını ortaya koydu. Baş dönmesinden mide bulantısına kadar uzayan semptomlar aylarca sürebiliyor…

Tırnak mantarını tedavisi sabır gerektiriyor! Önlemenin yolu bu çoraplardan geçiyor

Tırnak mantarının yayılmasını engellemek için ayakların günlük olarak yıkanması ve çok iyi şekilde kurulanması, evde ortak çorap ve terlik kullanımından kaçınılması, başkalarıyla tırnak bakımı araçlarının paylaşılmaması gerektiğini kaydeden Podolog Muharrem Tosun, tırnak mantarının nedenleri, risk grupları, tedavi yöntemleri ve korunma yolları hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Bu maddelere dikkat: “Egzamanın gizli tetikleyicileri olabilir”

BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Nermin Bahat, egzamanın genellikle bağışıklık sisteminin verdiği tepkiler sonucu ortaya çıktığını ve çevresel ya da kimyasal etkenlerle şiddetlenebileceğini söyledi. Dr. Bahat, “Metal aksesuar ve tekstil boyasına dikkat edin. Egzamanın gizli tetikleyicileri olabilirler” uyarısında bulundu.

Uzmanlardan kalbi ve böbreği etkileyen ‘kardiyorenal sendrom’ uyarısı

Türk Böbrek Vakfı (TBV), Türk Kalp Vakfı ve Türk Nefroloji Derneğince “kardiyorenal sendrom” olarak adlandırılan hem kalbi hem böbreği olumsuz etkileyen sağlık sorunlarına dikkati çekildi.